English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | coffin n. | tabut | ||
That means that a zinc coffin is required, at enormous expense. Bu da çok büyük bir masraf yapılarak çinko bir tabut gerektiği anlamına geliyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | coffin n. | açılmaya elverişsiz gemi | ||
General | coffin n. | radyoaktif maddeleri taşımakta kullanılan kap | ||
General | coffin n. | deniz seferine elverişsiz gemi | ||
General | coffin v. | tabuta koymak | ||
Technical | ||||
Technical | coffin | radyoaktif maddeleri taşımakta kullanılan kap | ||
Marine | ||||
Marine | coffin n. | deniz seferine elverişsiz gemi | ||
Zoology | ||||
Zoology | coffin n. | at toynağının nasırlı kısmı | ||
Printery | ||||
Printery | coffin n. | el presi kılıfı | ||
Printery | coffin n. | el presi çantası | ||
Printery | coffin n. | heybetli bir taşı çevreleyen ahşap çerçeve | ||
Archaic | ||||
Archaic | coffin n. | kağıttan yapılmış külah |